Güzel Tablo

Kaybolmaya Yüz Tutan Değerimiz - Karz-ı Hasen

Gönderen Konu: Kaybolmaya Yüz Tutan Değerimiz - Karz-ı Hasen  (Okunma sayısı 2585 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı kardelen

  • Yönetici
  • *****
  • İleti: 4343
  • Puan 25
  • Cinsiyet: Bayan
Kaybolmaya Yüz Tutan Değerimiz - Karz-ı Hasen
« : 03 Eylül 2013, 21:41:56 »
Kaybolmaya Yüz Tutan Değerimiz - Karz-ı Hasen
Yaşadığımız dünyadaki bütün bilimsel ve teknolojik gelişmelere karşın, insanlık her geçen gün ahlakî hasletlerini yitirmekte, Müslüman toplumlar da maalesef bu durumdan paylarını almaktadır. Kur'an, Sünnet ve on dört asırlık bir birikimle şekillenmiş olan ahlâkî değerlerimiz git-gide kırılma noktasına yaklaşmaktadır. Bizi biz yapan anahtar değerler olan sehâvet (cömertlik), îsâr (mü'min kardeşini kendine tercih etme), kanaat, tevazû (alçakgönüllülük), ihlas (samimiyet), zühd, takva (Allah'ın koyduğu sınırları gözetip kollama) gibi değerler gün geçtikçe yerini bencilliğe, ferdileşmeye, hırsa, kibre, utanmazlığa ve gösterişe bırak-maktadır.

Yaşanan bu ahlâkî yozlaşmanın bir boyutu da, iktisadî cephede meydana gelmektedir. Gelir dağılımını aşamalı olarak dengesizleştiren kapitalist yapı, insanların ahlâkını da etkilemiş, para her türlü değerin önüne geçerek ilk sırayı işgal etmiştir. Hayat âdeta dünya hayatından ibaretmiş gibi algılanmaya başlanmış, birçok insan için dünyevî menfaat olma-dan hiçbir şey yapılmaz hale gelinmiştir.

Günümüzün bilinçli Müslümanı, bu sürece elinden geldiğince dur demeli, ferdîleşmeye karşı Allah (c.c.)'ın emrettiği İslam kardeşliğini yeniden ihya etmelidir. Bu çerçevede atılacak önemli bir adım da, faiz çarkına karşı karz-ı hasen müessesemizi yeniden ihya etmektir. Ancak bunun için, bu müessesenin önündeki bazı engellerin farkında olunmalı ve bu engeller kaldırılmalıdır. Yazımızda önce konunun öneminden bahsettikten sonra, bu hususlara maddeler halinde değinmeye çalışacağız.

Karz kelimesinin dini ıstılahtaki anlamı, bir şahsa karşılıksız olarak borç vermektir. “Karz-ı hasen” tamlaması ise 'güzel borç' anlamına gelmektedir. İhtiyaç sahibi bir kimseye karşılıksız borç vermenin Müslüman toplumlarda bu adla bilinmesi, Kur'an'da bu isimle geçmesi ve çokça teşvik edilmesi sebebiyledir.

“Karz-ı hasen” ifadesi Kur'an-ı Kerim'de 6 ayrı ayette zikredilmektedir. Bu âyetlerde Allah'ın rızâsını kazanmak için Allah yolunda yapılan her türlü malî harcama, “Allah'a verilen bir borç” olarak ifade edilmekte ve Allah'a güzel bir şekilde borç veren kişiye, bu borcun karşılığının (dünya ve âhirette) kat kat fazlasıyla verileceği özellikle hatırlatılmaktadır. Ayetlerde zikredilen borcun/ödüncün "güzel" olması şu şartlara bağlıdır: Sadece Allah rızâsı için yapılması, helâl maldan yapılması, bu harcamanın riya (gösteriş) ve dünyevî çıkar elde etme amaçlı olmaması.

Hz. Peygamber (s.a.v.)'in hadislerinde de borç verme üzerinde ahlakî ve hukukî yönleriyle çokça durulmuştur:

İbn Ömer (r.a.)'in rivayet ettiği bir hadisi şerifte Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümandan bir sıkıntıyı giderirse, Allah Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslümanın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter.” (Buhârî, Mezâlim 3; Müslim, Birr 58)

Yine Ebû Hureyre (r.a.)'nin rivayet ettiği bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur: “Bir kimse, bir mü' minden dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allah da kıyamet günün-de o mü'minin sıkıntılarından birini giderir. Bir kimse darda kalana kolaylık gösterirse, Allah da ona dünya ve âhirette kolaylık gösterir. Mü' min kul, din kardeşinin yardımında olduğu sürece, Allah da o kulun yardımındadır.” (Müslim, Zikr 38)

"Sadaka on misliyle, karz (faiz-siz borç) ise onsekiz misliyle (karşılık görür)." (İbn Mâce, Sadakât 19)

"İki defa borç vermek (o miktarı) bir kere sadaka olarak vermek gibidir." (İbn Hibbân)

Ancak karz-ı hasen müessesinin sağlıklı olarak işleyebilmesi için borç alan ve borç verenin dikkat edeceği bazı hususlar vardır. Şimdi bunları hadislerdeki örnekleriyle hatırlayalım:

I. Borçluluk çok ciddi bir yüktür ve borç alan kişi bu sorumluluğun farkında olmalı, keyfi olarak bu yola başvurmamalıdır. En güzeli, ayağını yorganına göre uzatmak, borç alma durumuna düşmemektir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de zaman zaman borç almak durumunda kalmış, ancak borcunu zamanında ve tam olarak ödemiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.) dualarında 'borç altında ezilmekten' Allah'a sığınmıştır. (Nesâî, İstiâze 8)

Aşağıdaki rivâyetler borçluluk sorumluluğunun büyüklüğünü göstermek için yeterlidir:

“Mü'minin ruhu, ödeninceye kadar borcuna bağlı kalır.” (Tirmi-zî, Cenâiz 74)

“Allah, şehidin kul borcu dışındaki bütün günahlarını bağışlar.” (Müslim, İmâre 119)

“Eğer sen sabrederek, ecrini sadece Allah'tan bekleyerek ve cepheden kaçmaksızın, Allah yolunda öldürülürsen, günahlarına keffâret olur. Ancak borçların bunun dışındadır. Bunu bana Cibrîl söyledi.” (Müslim, İmâre 117)

II. Hafıza-i beşer, nisyan ile malüldür, yani insan aklının unutma gibi bir hastalığı/kusuru vardır. Bu sebeple, daha sonra anlaşmazlık ve huzursuzluk çıkmaması için borcun yazılması ihmal edilmemelidir. Zira söz uçar, yazı kalır. Alınacak diğer tedbirler ise şahit tutulması yahut rehin bırakılmasıdır. Bu uygulamalar arkadaşlar arasında ayıp gibi görünse de, bizzat Kur'an-ı Kerim tarafından ısrarla tavsiye edilmiştir ve Kur'an' ın en uzun ayet-i kerimesi borcun yazılması ile ilgilidir. Üstelik bu yazma tavsiyesinin, okuma yazma oranının oldukça düşük olduğu bir dönemde olması çok manidardır. Burada ilgili ayetin sadece bir kısmını zikredelim:

“Ey iman edenler! Ne zaman belli bir vade ile borç verir veya alırsanız, (bunu) yazıyla tespit edin. Bir yazıcı, tarafsız olarak onu kaydetsin. Hiçbir yazıcı, Allah'ın ona öğrettiği şekilde yazmayı reddetmesin: Öylece, olduğu gibi yazsın. Borçlanan (taraf taahhüdünü) kaydettirsin, Rabbine karşı sorumluluğunun bilincinde olsun ve taahhüdünden bir şey eksiltmesin. (…) Küçük olsun büyük olsun, her anlaşma maddesini vade tarihi ile birlikte yazmaya üşenmeyin. Bu, Allah nazarında daha âdil, kanıtlanma açısından daha güvenilir ve [sonra] sizi şüpheye düşmekten alıkoymak açısından daha uygun olan (bir davranış)tır. (…)” (2 Bakara , 282)

III. Borç alan, süresinde borcunu ödemek niyetiyle borç almalıdır. Şayet vaktinde borcunu ödeyemeyecekse, borç aldığı kişiye bu durumu önceden haber ederek mühlet istemeli, imkan bulduğu anda da hemen borcunu ödemeli, kardeşini mağdur etmemek için elinden gelen bütün gayreti göstermelidir. Mü'minler arasındaki karşılıklı sevgi, saygı ve güven istismar edilmemelidir. Borç alanların aldıkları borcu geri ödememeleri, belli bir süre sonra borç alacak kişi bulamamaları sonucunu doğuracaktır.

"Kim borcunu geri ödemek niyetiyle borç alırsa, Allah o kimseye borcunu ödemeyi kolaylaştırır. Kim de insanların malını telef ve israf etmek üzere borç alırsa, Allah onu telef eder, borç aldığı malın hayır ve bereketini giderir!" (Buhari, İstik-râz 2)

Hz. Peygamber (s.a.v.) "Zenginin (borcunu ödeyecek parası olan kişinin) borcunu ödemeyi erte-emesi zulümdür." buyurmuştur. (Buhârî, Havâlât 1, 2, İstikrâz 12)

Bizzat Peygamber (s.a.v.)' den bir örnek sunacak olursak: Bir adam (deve) alacağını istemek üzere Hz. Peygamber (s.a.v.)'e gelir ve ağır ifadeler kullanır. Bunun üzerine ashâb ona haddini bildirmek ister. Rasülullah (s.a.v.): "Onu bırakınız. Çünkü alacaklı olanın söz söylemeye hakkı vardır." buyurur. Sonra da:

"Ona, (ödünç verdiği) devesiyle aynı yaşta olan bir deve veriniz" diye emreder. Sahâbîler:

"Yâ Rasûlallah! Ancak onun devesinden daha iyi olan yaşlısını bulabiliyoruz." deyince, Peygamber Efendimiz:

"O halde onu veriniz; şüphesiz ki sizin en hayırlınız borcunu en güzel şekilde ödeyendir." buyurur. (Buhârî, İstikrâz 4; Müslim, Müsâkât 120)

IV. Borç veren borcunu isteme konusunda kolaylık göstermeli, borç verdiği kişiyi üzerek sevabını ve ecrini boşa götürmemelidir. Borçlu ödeyemeyecek duruma düştü ise, borç veren kişi, duruma göre borcun bir kısmını veya tamamını bağışlama yoluna gitmelidir. Sevabını Allah'tan beklemeli, borç vermesi sebebiyle karşı taraftan hiçbir menfaat beklentisi içine girmemelidir.

"Satışta, alışta ve borcunu istemekte kolaylık gösteren kimseye Allah rahmet etsin." (Buhârî, Büyû' 16)

"Eğer borçlu darlık içinde bulunuyorsa, ona geniş bir zamana kadar mühlet verin. Sadaka olarak bağışlamanız ise sizin için daha hayırlıdır, eğer bilirseniz." (2 Bakara, 280)

"Bir kimse darda bulunan borçluya mühlet verir veya borcucunun bir kısmını ya da tamamını bağışlarsa, Cenâbı Hak o kişiyi Allah' ın gölgesinden başka gölge bulunmayan kıyamet gününde arşının altında gölgelendirir." (Tirmizî, Büyû' 67; Müslim, Zühd 74)

"(Vaktiyle) insanlara (faizsiz) borç veren bir adam vardı. O hizmetçisine şöyle derdi: “Darda kalmış bir fakire vardığında onu affediver; umulur ki Allah da bizim günahlarımızı affeder.” Nihayet o kişi Allah'a kavuştu ve Allah onu (bu davranışı sebebiyle) affetti." (Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Müsâkât 31)

Karz-ı hasen müessesesinin sağlıklı ve sürekli işlemesini sağlayacak bu ilkeleri zikrettikten sonra, Hz. Ali'nin borç içinde kalmış bir kişiye öğrettiği dua ile yazımıza son verelim:

Hz. Ali şöyle buyurdu: Rasûlullah (s.a.v.)'ın bana öğrettiği duayı ben de sana öğreteyim mi? Bunu okumaya devam ettiğin takdirde, üzerinde dağ gibi borç olsa bile Allah Teâlâ onu ödemene yardım eder. Şöyle dua et:

“Allâhümmekfinî bi-helâlike an harâmik ve ağninî bi-fazlike ammen sivâk” “Allahım! Bana helâl rızık nasib ederek, beni haramlardan koru! Lütfunla beni senden başkasına muhtaç etme!” (Tirmi-zî, Daavât 111). Amin!

alıntı

Çevrimdışı kısmet

  • Genel Moderatör
  • *****
  • İleti: 43
  • Puan 13
Ynt: Kaybolmaya Yüz Tutan Değerimiz - Karz-ı Hasen
« Yanıtla #1 : 03 Eylül 2013, 22:48:47 »
 Ellerine saglık .canım benim

dayanamadın bu kısmada el attın hooop dedikkk ... ;D

Çevrimdışı kardelen

  • Yönetici
  • *****
  • İleti: 4343
  • Puan 25
  • Cinsiyet: Bayan
Ynt: Kaybolmaya Yüz Tutan Değerimiz - Karz-ı Hasen
« Yanıtla #2 : 04 Eylül 2013, 00:22:26 »
Affet beni modüm ne olur silme bidaha olmayacak.....

Çevrimdışı kısmet

  • Genel Moderatör
  • *****
  • İleti: 43
  • Puan 13
Ynt: Kaybolmaya Yüz Tutan Değerimiz - Karz-ı Hasen
« Yanıtla #3 : 04 Eylül 2013, 07:31:42 »
yerim ben o senin güzel dillerini..

 

Her hakkı saklıdır - Forumda yazılan mesajlarla ilgili sorumluluk yazarlarına aittir.
Güzel Tablo

İnternetteki en güzel tablo ve resimleri bulabileceğiniz kaynak - güzel yağlı boya tablo